Nord dini yüzyıllar boyunca bir dizi ilginç değişim geçirmiştir. En eski inançlarımızın Atmora’da ortaya çıktığı ve hayvan totemlerine tapınma etrafında şekillendiği düşünülmektedir. Bu hayvanlar -Ejderha, Şahin, Dişi Kurt, Yılan, Güve, Baykuş, Balina, Ayı ve Tilki- Sekiz İlah ve Lorkhan’a karşılık geliyor gibi görünmektedir. Daha sonra Ejderha ön plana çıkmış ve Ejder Tarikatı’nın doğmasına neden olmuştur. Tamriel’a göç sırasında ya da hemen sonrasında Ejder Tarikatı daha art niyetli hale geldi ve iradesini tüm Nordlara dayattı. Ejderhaları ve rahiplerini devirmek için Ejder Savaşı’nın yaşanması gerekecekti, ancak bu başka bir hikayenin konusu.
En nihayetinde, hayvan-totem tanrıları bugün tapındığımız sekiz tanrıya dönüştü. Onları asıl isimleriyle çağırıyoruz: Alduin, Kyne, Mara, Dibella, Stuhn, Jhunal, Orkey ve Shor. Tanrılarımızın da dünyanın kendisi gibi döngüsel olduğunu biliyoruz, bu nedenle mevcut dünyayı meydana getirmek için savaşan ve ölen Ölü Tanrıları (Shor ve Tsun), mevcut döngüyü gözeten yuva tanrılarını (Kyne, Mara, Dibella, Stuhn ve Jhunal) ve bir sonraki döngüyü başlatan Alacakaranlık Tanrısını (Alduin) da hatırlıyoruz. Bunlara bir de, tapınmak yerine yuvamızı savunmak için korunduğumuz sözde Sınama Tanrılarımız olan Orkey, Mauloch ve Herma Mora’yı ekleyin.
Emperyaller geldiğinde beraberlerinde güneyli dinlerini de getirdiler ve Sekiz İlah’a tapınmayı birleştirmek için çalıştılar. Güzel şehrimiz Issızkent’i süsleyen bu harika İlahlar Tapınağı işte böyle ortaya çıktı. Aşağı yukarı sekiz tanrı olduğu genel fikrine katılıyoruz, ancak onları oldukça farklı görüyor ve farklı isimlerle adlandırıyoruz. Tapınağımız, mevcut yöneticilerin ihtiyaç ve arzularına defalarca uyum sağlamış olsa da, artık kendimizi Yakut Taht’a bağlı bulmasak da, daha önde gelen bazı İmparatorluk kavramlarına ve uygulamalarına alıştık.
Muhtemelen en büyük farkımız panteonun başı ile ilgilidir. Biz Nordlar Kyne’ı tanrıların lideri olarak görürüz ve Emperyallerin Akatosh bizim Alduin dediğimiz tanrıya olan hayranlığını hem şaşırtıcı hem de hafif rahatsız edici buluruz. Güney komşularımız Alduin’in dikkatini çekmek için defalarca uğraşırken, biz Alduin’i uykusundan uyandırmamak için gayretle çalışıyoruz! İşte bu yüzden tapınaktaki her ayine önce Alduin’i öven (ey zamanın büyük tanrısı!), ardından da onu uzak tutmak için bir dua ile başlıyorum (uykun bin nesil boyunca sürsün!).