Karnında Vivec’in yumurtasını taşıyan çıban tacirinin karısı Indoril topraklarını aramaya gitti. Yolculuğu boyunca çok sayıda ruh gelip onun kızına-oğluna yani geleceğin yüce görünmeyen Vvardenfelli savaşçı şairi Vivec’e eğitim verdi.
İlk ruh kollarını ona doğru uzattı ve onu bilgiyle sıkıca sardı. Çıban tacirinin karısı Hesaplanamayan Çaba’da sırılsıklam oldu. Yumurta bundan keyif aldı ve kadının içinde kıpır kıpır oldu, dünyanın beş köşesine rükûya geçip seslendi:
“Bu kutsal eylemi kim gerçekleştirirse ömrü boyunca onurlu ve kudretli olsun!”
İkinci ruh çok ilgisizdi ve kendi konumundan çok uzaktaydı bu yüzden baş ağrısı büyüsü ile uzaklaştırıldı. Üçüncü Ruh olan At-Hatoor kadına geldi, kadın o sırada dev şemsiye mantarının altında dinleniyordu. Onun kıyafeti kafiyelerle doluydu ve yumurta ona üç kez baktı. İlkinde Vivec dedi ki:
“Hah, bunun bir manası yok!”
İkinci kez baktığında tekrar kelam etti:
“Hmm, aslında bir anlamı olabilir.”
Sonunda At-Hatoor’ın kıyafetini yanlamasını süzünce dedi ki:
“Şükela, detaydan yoksun şeylerden mana çıkarma yeteneği!”
“Bununla ilgili bir atasözü vardır” dedi At-Hatoor ve oradan ayrıldı.
Dördüncü ruh, beşinciyle beraber geldi çünkü kuzendiler. Ruhani bir dokunuşla yumurtanın içine girdiler ve kaynağını buldular. Bu noktada kimisi Vivec’in bir yıldız gibi şekillendiğini ama yarı gölgeden yoksun olduğunu söylediler, diğerleri ise kayıp formların dirilişi gibi gözüktüğünü söyledi.
“Benim aile tarafımda” diye söze başladı ilk kuzen, “sana evrenin sonunu getirecek olan felaketler serisini veriyorum” dedi.
“Ve benim tarafımda” diye konuştu ikinci kuzen, “her birine, yapılacak olan ilkel evlilikleri veriyorum” dedi.
O anda yumurta güldü. “Bu genç yaşımda taşıyabileceğimden çok yük aldım. Daha önce doğmalıymışım” dedi.
Sonrasında altıncı ruh gözüktü, Mephala’nın Kara Eli, büyük göçün ilk zamanlarında Velothi’yi eğiten, cinselliğin ve katliamın efendisi. Onun yanan kalbi kadının gözlerini eritti ve yumurtayı kadının karnından altı bıçak darbesiyle kesip aldı. Yumurta tasviri, o sırada eski zamanların nasıl olduğunu gördü, toprak daha soğumamıştı ve körleşmemişti.
Daedroth’a katıldı ve onun eski gizlerini aldı, ve geriye dünyada çözülmesine ramak kalacak çok az ağ bıraktı. Sonrasında Mephala’nın Kara Eli yumurtayı kadının karnına geri koydu ve delik kapanana kadar büyülü sözler üfledi. Fakat Daedroth kadına gözlerini geri vermedi. Şöyle dedi:
“Tanrının üç parçası vardır; doğumu, makineleri ve arasındaki kelimeler.”
Bu vaaz içinde bilge kişi bu ipuçları içinde buçukluğu bulabilir.
Kelâmın sonu ALMSIVI’dır.