Yüceliğe Giden Yol

Girdi 1

İlk bulgularım bir sonuca varmama şimdilik engel olsa da, beni hedefime ulaşmak için kullanacağım yola sürükledi, sonunda ya ona ulaşana ya da ben bu mağarada çürüyünceye dek izleyeceğim yola. Her iki son da tüm bu yiyeceksiz, içeceksiz, arkadaşsız geçen gece ve gündüzlerden sonra artık pek de önemli değil. Düşük seviyedeki herhangi bir büyücü şimdiye dek delirmiş olurdu bundan eminim. Ama ben onlardan biri değilim! Azimle denemelerine, kalplerinin ve gerçek Hükümdarımızın öğretilerine sadık şekilde davranıyor olsalar da, diğer Necromançerlar en büyük amaca erişmek için gereken adanmışlıktan yoksunlar — lich mevkisi. Falcar’ın kendisi bile benim azmim ve hiçbir zaman başarısızlığı kabul etmemem ile boy ölçüşemez. İşte bu yüzden ben, Celedaen, yakında Kurt Eremite’lerin saflarına, hükümdarımız tarafından diğer herkesin üzerinde tutulanların arasına katılacağım. Ben onur ve itaatle onun sağ kolu olurken, Büyücüler Loncasındaki aptallar ayaklarımın hizasında kalacaklar!

Girdi 2

En sıradan köylü masallarında bile denir ki bir lich bir şekilde ruhuna sürekli bağlı kalmalıdır ve bu bağlantı genelde fiziksel bir nesne üzerinden sağlanır. Bir kase, tabut, cam bir şişe…. Hatta bir Khajiit hikayesi, bir lich’in ruhunu bir Orman Elf’i bebeğinde tuttuğu söylenir! Ve yine bu aynı köylüler inanırlar ki eğer bir lich ile karşılaşmak gibi ölümcül bir şanssızlık başına gelirse, lich’i yok etmek için tek yapman gereken onun ruhunu taşıyan şeyi bulup kırmaktır. Aptallar ve onların inanışları! Gerçek lichlerin böyle bir zayıflıkları yoktur! Hükümdar Kurt Eremite’lerinin cam bir vazonun kırılması ile yok edilmesi mümkün olabilir mi? Ne saçma ve gülünç bir düşünce. Evet, bir Necromancer ruhunu fiziksel bir nesneye bağlamalıdır, ama bu yücelme safhası geçip, Necromancer tamamen lich haline dönüştükten sonra, nesnenin hiçbir önemi kalmaz. Ama işte asıl bu yücelme safhası beni bu kadar süredir oyalayan. Ruhum bedenime bağlı kalmaya devam ediyor, ve yaptığım hiçbir şey benim o çok istediğim lich olma safhasına ulaşabilmem için gereken, ruhumun yeryüzü ile olan bağını koparabilmeme yaramıyor.

Girdi 3

Elime geçen her kitap, Necromantik yetilerle ilgili ciltlerce bilgi, hiçbiri işe yaramıyor! Artık bu boşa harcanmış onca yıllık sözde “gerekli” yazıtlardan iğrenmeye başladım. Hangi aklı başında aylar önce ölmüş bir Cyrodilik kelebeği yada çürümüş kabuklu bir albino yengecini yeniden diriltmek ister ki? Bu mağarada kaç ayımı harcadım? Ve neden acaba? Ah, evet, biliyorum! Biçimsiz goblinleri diriltip kurduğum ordu ile Ak-Altın Kuleye yürüyeceğim! En azından orası ulaşabileceğim bir yerde! Aklım geri çevirme büyüleri ve törenlerinin beni delirtmek için birbiriyle yarıştığı Necromantik pisliklerle dolu bir çukurdan farksız hale geldi. Ve hala hedefime ulaşabilmek için olduğum yerde sayıyorum. Kendime ve azmime olan inancımı mı kaybediyorum yoksa? Belki de çok fazla çalışıyordum. Gecelerce yakarışlarımı Hükümdarımız için bir deney daha yapmak bir kelime daha sihirli söz söylemek için feda ettim. Artık tek ihtiyacım biraz dinlenmek. Dinlenmeli ve Hükümdarımıza olan bağlılığımı ve adanmışlığımı tekrar dile getirebileyim. Eski kitaplarda Hükümdarımızdan gelmeyen ne bulabilirim ki?

Girdi 4

Sırrı öğrendim! Onca zaman yorulmak bilmeden aradım, ama ne aptalmışım! Çalışmalarımda devam etmek için kendimi yakarışlara vermekle çok doğru birşey yaptım. Dün gece, meditasyon yaparken ulu Hükümdarımız bana göründü! Bana onca zamandır aradığım bilgiyi verdi! Yüceliğe ulaşmak düşündüğümden çok daha karışıkmış, onları yazılı bir çalışma haline asla getirmeyeceğim. Tabi ki daha önce hiç kimse de böyle birşey yapmamıştı! Aylarca uğraşlarım tamamen boşunaymış, çünkü aradığım sır, doğrudan sadece ulu Hükümdarın kendinden alınabilirmiş. Çok yakında yeryüzünde bir Kurt Eremite olarak yürüyecek ve bitmeyen bir olumsuzlukta Hükümdarımıza hizmet edeceğim!

Girdi 5

Birçok masumun kurban edilmesi, görevimde bana yardım edecek birçok yardımcının diriltilmesi ve yaklaşık bir haftalık yorucu çalışmamın sonunda Niyet Kumlarını (Sands of Resolve) yapmayı başardım. Ancak tamamiyle lich evresine girmek birdenbire olmayacak. Nesne yapıldı ancak enerji gücüm, ruhum, tamamen onun içine taşınmalı. Efendimiz bile, bir Necromancer’den diğerine değiştiği, fiziksel ve ruhsal birçok faktöre bağlı olduğu için işlemin ne kadar süreceğini tam olarak söyleyemedi. Ancak bir şey kesin. Bu kum saati işlem tamamlanana kadar asla başkasının eline geçmemeli! Her geçen gün daha da güçleniyorum ancak, artık her zamankinden daha da fazla saldırıya açık durumdayım. Eğer Niyet Kumlarına birşey olacak olursa, ruhum ve nesne arasındaki bağlantı bozulacaktır. Çalışmalarımın, hayatımın, başarıya bu kadar yakınken bu kadar kolay kaybolabilecek olması hoşuma gitmiyor.