Elder Scrolls Online Necrom Hikaye Ön İncelemesi

“Ölüler Şehri” Necrom, Tribunal tapınağından da eski bir dini geleneği sürdürüyor. Morrowind’in dört bir yanından, her haneden Kara Elfler ölülerini aylarca süren törenlerle getirir. Anakaradan bakıldığında yüksek duvarları ve beyaz kuleleriyle Necrom muazzam bir nekropol gibi görünür; bu izlenim, tabutların geçitten şehre doğru oluşturduğu yoğunlukla güçlenir, öyle yoğundur ki ne gece azalır ne de gündüz. Aslında şehir yaşam dolu bir yer, geniş ve karmaşık bir hiyerarşiye sahip ve de tek görevleri ölüleri sonraki yaşama hazırlayıp yeraltı mezarlarına gömmek olan rahipler ile cenaze katılımcılarıyla doludur.

İmparatorluğun Cep Rehberi Birinci Baskı Morrowind kitabından duyduğunuz bu pasajda Elder Scrolls Online’ın en yeni chapter’ı olan Necrom şehri anlatılıyor. Altı sene sonra Necrom ek paketi ile Morrowind bölgesine tekrar dönüyoruz. Hikayemiz haritanın en doğu kıyısındaki Telvanni Yarımadası’nda ve Hermaeus Mora’nın diyarı Apokrif’te geçiyor. Arcanist adında yeni bir sınıf ve bir de trial mevcut. Ufaktan incelememize geçelim.

Hangi Paketi Almalı?

Yeni chapter Elder Scrolls Online Necrom geçtiğimiz hafta PC için yayınlandı ve konsollara da 20 haziranda yayınlanacak. Bunun bir dlc değil chapter olduğunu hatırlatalım. Yani normal dlclere göre daha fazla içerik barındırıyor. Dolayısıyla şimdilik ESO Plus kapsamında değil, o yüzden Necrom’u oynamak isterseniz ayrıca satın almanız lazım. Peki nereden alabiliriz? En basit ve rahat yöntem Steam. Steam’de de paketler halinde satıldığı için tek tek bakalım.

The Elder Scrolls Online Upgrade: Necrom paketinde sadece Necrom bulunuyor, yani ana oyuna sahipseniz ve sadece Necrom’u almak istiyorsanız tercih edeceğiniz paket bu olmalı. Eğer Necromla gelen binek, pet gibi kozmetik şeylere sahip olmak istiyorsanız The Elder Scrolls Online Deluxe Upgrade: Necrom içeriğini seçmelisiniz. Diyelim oyunu hiç almadınız ve başlamak istiyorsunuz, almışken bol miktarda ek içerik olsun bana yeter diyorsanız The Elder Scrolls Online Collection: Necrom seçmelisiniz. Bunun içerisinde ana oyun ve Necrom dahil olmak üzere önceki senelerde yayınlanan altı chapter içeriği de bulunuyor. Yine aynı şekilde oyuna yeni başlayacaksanız ve Necrom’un binek, pek gibi kozmetik eşyalarını istiyorsanız The Elder Scrolls Online Deluxe Collection: Necrom almalısınız. Kısaca Collection yazanlar yeni oyunculara yönelik, Upgrade yazanlar da mevcut oyunculara yönelik denebilir.

Oyuna bu ek paket ile Arcanist adında bir sınıf ekleniyor ki bu da yedinci sınıfımız. Hermaeus Mora’nın memleketi Apokrif’ten gücünü alan bu sınıf bol miktarda rün atıp yeşil ışıklarla parıldıyor.

Yıl Boyu Hikaye Değişiyor

Necrom ile bir gelenek de bozulmuş oldu. Şöyle ki sene boyu süren hikaye akışı artık bu chapter ile değişiyor. Eskiden bir sene içerisinde dört içerik gelirdi ve her içerik o sene için belirlenen hikayeyi devam ettirirdi. Yani birbiriyle bağlantılı olurdu. Bu sefer Necrom sonrasında üçüncü çeyrekte bir ek içerik gelmeyecek. Bunun yerine yapımcılar oyunun bugları ve sorunlarıyla ilgilendiği bir patch gelecek. Dördüncü çeyrekte ise sonu gelmeyen bir dungeon sistemi üzerinde çalıştıklarını duyurdular. Tabi bunlar gelecek ayların konusu olduğu için şimdilik bizi ilgilendirmiyor.

Arcanist Sınıfı
Arcanist Sınıfı

Necrom Şehri Tarihi

Gelelim fasulyenin faydalarına ve Necrom’daki lore kırıntılarına. İlk başta şehre dair ufak bir bilgi vermiştik. Şimdi detayına girelim. Chapter’a adını veren Necrom kadim bir Dunmer şehri. Burası ölülerin gömüldüğü bir yer. Dunmer geleneğinde ölen kişilerin cesetleri aileleri tarafından buraya gömülür. Diğer Morrowind şehirlerinin aksine belli bir hanenin kontrolünde değil fakat konum itibariyle Telvanni Hanesinin topraklarıyla çevrelenmiş durumda. Şehrin kuruluş hikayesi ise bir hayli garip.

Necrom, Morrowind’in tanrı kralları Tribunal’dan bile eski. Yani bu da demek oluyor ki Birinci Çağ’ın ilk yüzyıllarında veya daha öncesinde kurulmuş. Fakat Tribunal tapınağının anlattığına göre şehir GULGA MOR JIL adındaki yaratığın kalıntılarından oluşturulmuş. Yaratığın hikayesi için lorun azıcık derinlerine inelim.

Vivec’in söylevlerinde anlatılana göre Vivec ve tecavüzcü Daedrik Prens Molag Bal’ın birlikteliğinden binlerce çocuk doğar. Bunların en güçlüsü ve dikkat çekeni ise GULGA MOR JIL‘dir ya da kısaca Gulga diyelim. Vivec ise yeryüzünün dört bir köşesinde dolaşıp enteresan yaratıkları öldürmektedir. Morrowind’e geldiğinde Gulga’yı görür. Fakat Gulga diğer yaratıkların aksine sakin bir mizaca sahiptir ve hemen harekete geçmez. Dertli dertli okyanus kenarında otururken niye ölmesi gerektiğini sorar. Vivec ise
bunun böyle olması gerektiğini aksi halde doğasına ihanet edeceğini söyler. Gulga ise kaderine boyun eğer ve Vivec’in efsanevi mızrağı Muatra ile kendisini öldürmesini bekler.

Gulga Mor Jil ve Vivec
Gulga Mor Jil ve Vivec

Bu hikaye kulağa her ne kadar uydurma gelse de ilginç bir şekilde Necrom şehrinin etrafında bu kadim yaratığın kalıntılarının izleri var gibi görünüyor. Öncelikle şehrin içerisinde bu anı ölümsüzleştirmek için bir adet Vivec heykeli dikilmiş. Yaratığın eli üzerinde poz veren Vivec, kendi elinde Gulga’nın kopardığı tırnağını havaya kaldırıyor. Dahası Necrom şehrinin dış surlarında gözüken dik ve keskin kayaların bu yaratığın göğüs kafesi olduğu söylenir. Şehrin kuzeyinde kafatasına benzeyen bir kaya formasyonu bulunur. Ayrıca kollarına benzeyen yapıları görmek de mümkün.

Necrom şehrinin hikayesi bu şekildeydi. Tabi bu Necrom chapter’ının hikayesi değil. Eğer bu hikaye size tuhaf geldiyse chapter’ın hikayesi daha çok ilgi çekici gelecektir. Fazla spoiler vermeden chapter’ın ana konusuna köşesinden değinelim.

Hikayede Neler Var?

Necrom ile yeni bir Daedrik prensin varlığından haberdar oluyoruz. Daha doğrusu yeni değil, çok eski çok kadim bir prensmiş bu. Fakat çok güçlü olduğu için diğer prensler tırsmış ve toplanıp bunu dövmüşler. Nasıl, hikaye tanıdık geliyor mu? Sheogorath’a da aynı şeyleri yapmışlardı hatırlarsanız. Jyggalag adındaki prens çok güçlü olduğu için tüm prensler onu delirtmiş ve manyağın teki Sheogorath’a dönüştürmüşlerdi. Yine benzer bir durum söz konusu. Fakat bu sefer delirtmiyorlar, hafızadan siliyorlar. Bu noktada şu soruyu sorabilirsiniz, prensler 16 tane değil miydi? Hayır değiller. Biz sadece Mundus ile etkileşime geçen prensleri tanıyoruz. Onların haricinde sayısız prens mevcut.

Ithelia adındaki unutulmuş prensimiz gerçekleşmeyen kaderin, ihtimallerin prensi. Dolayısıyla kendisine ait çok sayıda alternatif evreni var. Gerçek evrende gerçekleşmeyen her olay Ithelia’nın evreninde gerçekleşip yeni evrenler doğuruyor. Ve kendisi de gerçekleşen kaderin gidişatıyla oynayabiliyor. Bu durumdan en çok rahatsız olacak prens ise Hermaeus Mora. Çünkü Mora bilginin prensi, gerçekleşen her kaderde ortaya çıkan yeni olayların kaydını tutuyor ve her şeyi bilmek istiyor. Ama Ithelia yüzünden bilinmeyenler ortaya çıkabiliyor, bilinenler bile yanlış olarak değişebiliyor. Bu yüzden Mora ve onu haklı bulan prensler Ithelia’ya saldırıyorlar, Mora bu prens hakkında bilinen her şeyi, hatırlanan en ufak anıyı dahi hafızalardan siliyor. Buna prenslerin hafızaları da dahil fakat kendisi hariç. Ama Mora ile aynı fikri paylaşmayan prensler de mevcut. Onlar da yeni chapterımızda ortaya çıkıp unutturulan Ithelia’yı geri getirmeye çalışıyor. Bunların kim olduğunu da hikaye videomuza saklayalım.

Chapterın hikayesi her ne kadar Sheogorath-Jyggalag mevzusunu anımsatsa da artık iyice klişe olan evreni ele geçirmeye çalışan kötü tanrıdan çıkılması sevindirici. Fanilerin ve tanrıların birbirleriyle olan ilişkilerinden ziyade artık tanrıların diğer tanrılarla olan münasebetlerine tanık olmak güzel.

Bu içeriği hazırladığım an itibariyle ana hikayeyi henüz bitirmedim, yan görevleri yapıyorum. Fakat diyebilirim ki gerek harita dizaynı gerek görevler olsun yine harikulade bir iş çıkarmışlar. Eski dlclerden tanıdığımız bir sürü karakterle yollarımız tekrar kesişiyor. Ana hikayeyi bitirdiğim zaman bir video daha yayınlar, daha sonra sıradaki içeriği bekleriz. O zamana dek magickanız bol olsun!