Elder Scrolls Online Class Hikayeleri

Elder Scrolls Online 2014’te çıktığından beri oynayanların classlara dair sorduğu sorular hiç değişmedi. Varsa yoksa hangi buildi önerirsiniz, dps’imi nasıl arttırırım. Bir Akatosh’un kulu çıkıp da Dragonknightların alevi nereden geliyor, Templar’ın mızrağı neden bu kadar uzun, Nightbladeler nasıl görünmez oluyor, Sorcererlar elektrik faturasını nereye öder gibi soruları sormuyor. İnanılmaz bir lore derinliğine sahip olan bu evrende ve özellikle bu oyunda, ben de bu gibi sorulmayan sorulara cevap aramaya koyuldum. Ve işte karşınızda Elder Scrolls Online class loru ve tarihçesi!

Beklenileceği üzere bu yazıda hiç bir şekilde build ve dps’e dair yorumda bulunmadım. Ama yine de bunları merak ediyorsanız Discord sunucumuza katılabilir ve gedikli Elder Scrolls Online oyuncularından tavsiyeler alabilirsiniz. Veya yazılı rehber arıyorsanız bu linki ziyaret edebilirsiniz. Hazırsak, yanarlı dönerli dragonknightlar ile başlayalım.

Dragonknight

Tırnak içinde ejder şövalyeleri, ismi de ele vereceği üzere ejderhaları taklit eden bir sınıftır. Büyü öğretilerinin kökeni ise Akavir kıtasından gelip İkinci İmparatorluk ordusunun belkemiğini oluşturan gizemli Akavirlilerden geliyor. Akavir kıtası, Tamriel’ın doğusunda bulunan mistik bir kıta. Nasıl bir yer olduğuna dair net bir bilgi yok. Birinci Çağ’da bu kıtadan gelen bir ordu Tamriel’ı istila etmeye çalışır. Fakat Cyrodiilli derebeyi olan Reman bu işgalcileri mağlup etmeyi başarır. Bunun sonucunda hayatta kalanlar Reman’ın emrine girer. Akavirlilerin yılan gibi sürüngenlere benzediği rivayet edilir ama bu kanıtlanmış bir teori değil.

Akavir’in ayrıca ejderhaların ortaya çıktığı kıta olduğu da söylenir. Akavirli askerler üstün savaş tekniklerini insanlara öğretir. Ve yine bu halktan meydana gelen, imparatorun özel muhafız birliğini olan Ejdermuhafızları kurulur. Reman’ın kurduğu İkinci İmparatorluk, ESO zamanında dağılmıştır. Fakat Akavirli askerlerin Ejdermuhafızı geleneği ve askeri öğretileri yaşamaya devam eder. Muhafızların başı tekniklerini öğrenmeye ve de öğretmeye istekli kişilere öğretir. Dragonknightlar da bu teknikten doğmuştur. Ejderin gücünü açığa çıkartıp alevi farklı biçimlerde kullanırlar. Bir Dragonknight’a göre kullandıkları güç aslında ejder büyüsüdür, yani Skyrim’den gördüğümüz nida sanatının farklı bir versiyonudur. Fakat Büyücüler Loncasına mensup bir büyücü bu iddiayı reddeder, ona göre dragonknightların kullandığı alev büyüleri sıradan bir alev büyüsünün sadece daha şekilli halidir.

Nightblade

Nightbladeler ise gölgeleri kullanır. Her türlü sinsilik, gizlilik, sahtekarlık, adam kaçırma ve hırsızlık bunların başının altından çıkar. İcra ettikleri büyü sanatına gölge büyüsü denir. Bu büyü türünü İkinci Çağ’ın başlarında doğan Azra Nightwielder isimli büyücü keşfetmiştir. Ona göre gölge, ışığın yokluğu değil, çatışma halindeki paralel güçlerin yarattığı olası dünyaların bir yansımasıdır. Eğer bu yansıma manipüle edilebilirse gerçeklik de değiştirilebilir. Bu gücü kullanan nightbladeler de görünmez olup, kendi gölgeleriyle düşmanlarını şaşırtabilmektedir.

Bir diğer özellikleri de yine gölgeyi kullanarak canlıların yaşam gücünü emebilme yetisidir. Hedefe doğru gölge ile bir hat oluşturup, hedefin cisim halini delerler ve magickasını çalarlar. Kişinin kendi cisimsel gölgesinde oluşan delikten sızan magicka ve dolayısıyla sağlığı, hat sayesinde nightblade’e transfer olur. Yani bir nevi gölge vasıtasıyla başkasının magickasını emcüklerler. Gölgeye şekil verip hançer olarak kullanma gibi artistik hareketleri de bulunur.

Templar

Templar büyücü sınıfı tanrı Stendarr’a tapan dindar tarikatçılar tarafından kurulmuştur. Güçsüze ve düşmüşlere yardım etmeye yemin eden bu sınıf şifa büyülerini kullanır. Ayrıca Stendarr’ın lanetliği hortlakları, zombileri ve vampirleri yok etmekle yükümlüdür. Elinden geliyorsa insanlara yardım et, yaralıları tedavi et, Stendarr’a dua et ve bencil olma öğütleri Templarların dört büyük öğüdüdür.

Resolutes of Stendarr adındaki örgüt, hortlaklarla mücadele edip onları ilahi ışıkla yakarak öldürmek için güneş ışığını büyü olarak kullanır. Summerset adasındaki Lillandril şehrinde bulunan başka bir Stendarr tarikatı olan Harmonious Masters da Stendarr adında şifa büyüsü geliştirir. Bu ikisinin birleşimiyle Templar sınıfı ortaya çıkar. Silah olarak da genelde mızrak kullanıp bunu hortlakların böğürlerine saplamayı severler.

Bazen vampir olan Templara da rastlanır. Bu tezat bir durum çünkü yüce efendimiz Stendarr bu aşağılık yaratıkların öldürülmesini emreder. Yine de kendisi vampir olmasına rağmen vampir avlayan templarları gördüğünüzde hayatın ne kadar enteresan tesadüflerle dolu olduğunu anlıyorsunuz.

Sorcerer

Sorcerer tipik büyücü sınıfıdır. Elektriği kullanarak şimşekler çaktırıp, kara büyü ile de ufak Daedrik yaratıkları çağırırlar. Necromancerlar ile karıştırılmaması gerekir, çünkü sorcererların yaratık çağırma mevzusu pis işlere bulaşmaktan ziyade daha çok savunma amaçlıdır.

Efsanevi Büyücüler Loncası’nı kuran Vanus Galerion’un anlattıklarına göre bir büyücünün asıl marifeti sağa sola alev topu fırlatmak değil, şok büyüsüne hakim olmaktır. Elektriği kullanarak kendisine kalkan oluşturabilir, yere tuzak rünler bırakabilir, yakınına şimşek büyüsü atıp bu şimşeğe bir sörf tahtası gibi binerek teleport olabilirler. Düşmana şimşek atıp kızartmak da cabası. Vanus’un bu söylediklerine bakılırsa büyü ve buz büyülerinin o dönemlerde henüz şimşek kadar gelişmediğini söyleyebiliriz.

Sorcererların kullandığı başka bir büyü gücü olan Daedric Summoning ise Oblivion aleminde yaratık çağırmak için kullanılır. Önce yaratık çağrılır, ardından bu yaratık büyü sahibinin iradesine kilitlenir. Eğer kilitleme büyüsü geç yapılırsa yaratık efendisine saldırabilir veya emirlerini dinlemeyebilir. Bu yüzden dikkatli olunması gerekir.

Warden

Warden sınıfının mottosu, ağacı sev, yeşili koru, ayıyı öptür. Bu sınıf doğaya nihai şeklini veren tanrı Y’ffre’nin müritlerinden oluşur. İlk amaçları doğayı korumaktır. Dolayısıyla kullandıkları büyüler de doğanın kendisinden gelir. Sarmaşıklar atıp, hayvanları düşmanlarının üstlerine salarlar.

Alim Elinhirli Phrastus’un iddiasına göre Wardenlar, Bosmer ırkından meydana gelen Spinnerların asker halidir. Spinnerlar ise Bosmer kültüründe doğa ile iç içe yaşayan ve Y’ffre’nin öğretilerini dinleyip yorumlayan din adamları denebilir. Bunlar halklarının hikayelerini kaydeder ve hatta kehanette bulunur. Genelde pasifist mizaçlı olan spinnerların aksine wardenlar kan dökmekten çekinmez. Ayrıca yine Bosmer kültüründe yaygın olan Yeşil Pakt’ı wardenlar uygulamaz. Yeşil pakt ise tanrı Y’ffre ile Bosmerlar arasında uygulanan bir gelenektir. Buna göre Orman elfi halkı ağaçlara zarar vermeyecek ve bitkisel beslenmeyecektir. Ama wardenlar yine bu geleneğe bağlı gözükmüyor.

Ayrıca wardenların Breton ırkının druidleriyle bağlantılı olduğu iddiası da öne sürülmüştür. Ama bu iki örgüt de sadece düşüncede aynı, uygulamada ise farklıdır.

Necromancer

Necromancerları çoğunuz zaten tanıyorsunuzdur. Bunlar ölülerle uğraşıp, ceset dirilten bir ayaktakımıdır. Düşünün, çok sıkıntılı bir hayatınız geçmiş, borç işinde yaşamışsınız. Nihayet öldüm oh kurtuldum diyorsunuz, ama it oğlu it bir necromancer gelip sizi diriltiyor. Ölüyken bile rahat yok.

Bundan dolayı nekromansi çoğu kültürde ayıplanmıştır. Özellikle Redguardlar bu classtan nefret eder. Ölülere büyük saygı duyan çöl halkında dirilmiş ölülere zarar vermek bile ayıplanır. Öyleyse zombilerle ve hortlaklarla nasıl mücadele ediyorlar diye sorabilirsiniz. Ashabah adı verilen ve sırf bu işle uğraşan bir göçebe Redguard kabilesi vardır. Sadece ve sadece bu kabilenin üyeleri nekromansilerin dirilttiği yaratıklarla savaşır. İyi bir şey yapmalarına karşın yine de Redguard geleneğini bozdukları için bu kabile mensupları şehirlere alınmaz ve toplum tarafından dışlanır. Diğer ırklar Nekromansiye Redguardlar kadar hassas değil denebilir.

Nekromansi sınıfı Tamriel genelinde yasaklanmıştır. Bütün kıtada faaliyet gösteren Büyücüler Loncası ve onun içinden doğduğu örgüt olan Psijic Tarikatı nekromansinin uygulanmasını yasaklamıştır. Bu işle alenen uğraşıp geliştiren kişi ise Psijic Tarikatı’ndan kovulan Mannimarco’dur. ESO’nun ana hikayesindeki baş karakterlerden olan bu piç kurusu, nekromansi ile uğraştığı için okul arkadaşı Vanus Galerion ile ters düşer. Daha sonra Psijic Tarikatı Mannimarco’yu ocak dışı eder. Ardından Vanus Galerion da tarikattan ayrılıp meşhur Mages Guild’i, yani Büyücüler Loncasını kurar ve nekromansi ile mücadele etmeye devam eder. Mannimarco’nun ilk yıllarında büyük destek aldığı Daedrik Prenslerden Molag Bal’ın da bu büyü dalının gelişmesine katkısı var denebilir.

Necromancerlık her ne kadar ölüleri diriltme ve kötü işler peşinde koşma gibi görülse de bunu iyiye kullanan tek tük büyücüler de mevcut. Bunların en meşhuru yine ESO’da gördüğümüz Vastarie adındaki High Elf büyücü. Ölmekte olan kişinin ruhunun bedenden ayrılmasını kısa süreliğine önleyip, rahmetli olmak üzere olan kişinin zihnindeki bilgileri kayıt etmeye çalışmıştır. Dolayısıyla Vastarie ruhlara ve ölülere eziyet etmek yerine bu büyüyü insanlığın faydasına kullanmaya gayret etmiştir.

Peki kötü şeyler yapmak istiyorsunuz o zaman ne yapacaksınız? Ceset diriltmenin belli başlı püf noktaları var. Öncelikle cesedin eksik uzvunun olmamasına dikkat edin. Takdir edersiniz ki tek bacaklı bir zombi yürümekte zorlanacaktır. Eğer iskelet diriltmek istiyorsanız ve elinizde taze ceset varsa eti bir an önce çürütmelisiniz. Bunun için de bataklıkları veya yengeçleri kullanabilirsiniz.

Arcanist

Geldik oyuna eklenen en son sınıf Arcanist’e. Gizemi bilginin Daedrik Prensi Hermaeus Mora’nın diyarı olan Apokrif’te bulunan kitaplar ve bu kitaplardaki bilgiler Arcanistlerin gücünün kaynağıdır. Hem büyüleri bu kitaplardan öğrenirler, hem de bunu büyü formuna çevirirler. Her Arcanist’in gücünün kaynağı olan kitabın içeriği de farklıdır. Kitaplar kullanan kişinin zihin yapısına ve yeteneklerine göre değişiklik gösterir.

Ahtapot dokunacı gibi olan büyülerinin de yine Apokrif diyarından gelmektedir. Arcanistler bu diyarda hakim olan yaratıkların özelliklerini ve güçlerini kendi büyülerine yansıtmaktadır. Peki nasıl Arcanist olabilirsiniz? Bahsettiğim bu büyülü kitaplar fani düzlemine girdiklerine kendilerine en uygun olacak kişiyi bulup ruhlarına entegre olurlar. Yani bir nevi bu kitaplar gelip sizi bulur ve sizi Arcanist yaparlar. Dolayısıyla herkes Arcanist olamıyor, olanların da hepsi Hermaeus Mora’nın birer sadık müridi değiller. İçlerinde Hermaeus’tan nefret eden ama onun gücünü kullanmaya devam edenler de çıkabiliyor.

Arcanist’in gelişimine katkı sağlayanlar arasında Morian Zenas adında bir büyücü de vardır. Bu adam Oblivion’daki bütün Daedrik Prenslerin alemlerini dolaşan sıra dışı bir gezgindir. En son Apokrif’e gittiğinde kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Fakat ESO’da öğreniyoruz ki, sonsuz bilginin diyarından ayrılmak istememiş ve kendisini yaptığı işe, yani ilim irfana vermiş. Ve teorileriyle Arcanist sınıfının gelişimine de katkı sağlamış.

Elder Scrolls Online Class tanıtımımız bu kadar. ESO’da 2024 itibarıyla bulunan bütün classların loru/hikayesi bu şekilde. Dps’ten ve buidlerden arta kalan zamanınızda lore okumayı ve binlerce saatinizi geçirdiğiniz bu oyunun hikayesini öğrenmeyi de unutmayın. Hayırlı executeler.