Atmora

Atmora, Skyrim’in kuzeyindeki Hayaletler Denizi’nin ötesinde yani Tamriel’ın kuzeyinde bulunan donuk bir kıtadır. Efsanelere göre ilk insanlar burada yaratılmıştır. Kelime anlamı Kadim Orman’dır.

Atmora Efsaneleri

Kıta hakkında bilinenler genelde söylentilerden ibarettir ve sözlü döneme dayanır. Bu yüzden bilgilerin güvenilirliği kesin değildir. Bu söylentilerden birine göre evren yaratıldığında Nirn gezegeni tek bir kara parçasından oluşuyordu. Ata ruhların birbirleriyle olan devasa savaşları neticesinde kara kütlesi parçalanır ve Atmora kıtası da bu şekilde Tamriel’dan ayrılır. Nordların kendi kadim inancına göreyse Kyne nefesiyle insanları Skyrim’deki Arzın Soluğu dağının zirvesinde yaratır. Ardından insanlar Atmora’ya göç eder. Daha sonra Shor’un yardımıyla Skyrim’e geri yerleşip buradaki elfleri kovarlar.

Skyrim’e Göçler

Kesin olarak bilinen şey ise Atmora’da bir zamanlar insanların gerçekten yaşadığıdır. Kabileler halinde dağınık olarak yaşayan bu insanlar mütemadiyen birbirleriyle savaşmıştır. Sıradan halk bazen Skyrim’e göç edip burada kalmıştır, fakat bu göçler büyük çapta olmamıştır. Dolayısıyla meşhur Ysgramor Skyrim’e ayak basan ilk Nord değildir. Ama onun gelişiyle genel bir göç akımı başlamıştır. Atmora’da aşiretlerin iç savaşlarından kaçan kral Ysgramor kendi ailesi ve kabilesiyle Elf Çağı’nda Skyrim’e yerleşir. Saarthal şehrinde yaşayan mülteci Atmoralılara Kar Elfleri bir gece ansızın saldırır. Eskiden bu saldırının amacının, elflerin insanları yok etmek olduğu söylenirdi. Ancak Saarthal şehrinde keşfedilen Magnus’un Gözü’yle bu teori üzerinde şüpheyle durulmaktadır. Kar Elflerinin muazzam bir güce sahip olan bu artifaktı ele geçirmek amacıyla insanlara saldırdığı olasılığı vardır. Saarthal’daki insanlar ise bu güçten korkmuş ve onu şehrin derinliklerine gömüp yok etmek istemiştir. Neticede elfler başarılı olur ve çoğu insan yerleşimci öldürülür. Ysgramor ve yakın çevresi katliamdan kaçıp Atmora’ya döner.

Bu aşamadan sonra olay Atmoralılar için onur meselesi haline gelir. Atmora’nın en büyük limanı olan Jylkurfyk’de gemiler inşa edilir ve Ysgramor önderliğinde Beş Yüz Savaşçı intikam için Skyrim’e ayak basar. Kar Elfleriyle yapılan ilk savaşların kazanılmasıyla Atmora’dan Skyrim’e göçler hız kazanır ve toplu göç başlar. Bu sırada ilk göçmenler farklı kollara ayrılarak Skyrim’in içlerine girer ve karşılarına çıkan tüm Kar Elflerini öldürmeye başlar. Atmora’da tarım yapılmadığı için avlanarak hayatta kalan ve vahşi bir yaşam tarzına sahip Atmoralılar için elfleri avlamak pek zor olmamıştır.

Yeni Yurt

Böylece Skyrim Atmoralıların ya da yeni isimleriyle Nordların yeni yurdu haline gelir. Tuhaf bir şekilde o zamanlar tamamen buzla kaplı olmayıp yer yer yeşil alanları bulunan ama soğuk bir iklime sahip olan Atmora ise büyük göçler yaşandığı sırada ikliminde bozulma yaşar ve tamamen buzla kaplanır. Atmora iklimindeki bu ani ve keskin değişiklik göçlerin iyice artmasına ve kıtada yaşayan hemen hemen herkesin Skyrim’e gitmesiyle sonuçlanacaktır. Birinci Çağ’ın üçüncü yüzyılına kadar göçlerin devam ettiği bilinmektedir.

Sıradan halkın Skyrim’e göç etmesi gibi rahipler sınıfı da göç edenler arasında yer alır. Atmora’da kanun koyup krallar arası barışı sağlamaya çalışan Ejder Rahipleri de Skyrim’e göç eder. Fakat Skyrim’e yerleştikten sonra rahipler daha zalim bir politika izlemeye başlar. Bunun sonucu olarak Ejder Savaşıyla Nordlar rahiplerin kökünü kazıyacaktır.

Atmora kıtası günümüzde tamamen donmuş haldedir ve üzerinde hiç bir canlı yaşamamaktadır.