İlk Çağın Son Yılı 2920 – Temmuz

Orijinal Adı:

Bulunduğu Oyunlar:

Kitap Kategorisi:

Çevirmen:

Kitap Künyesi
Oyunlar: Morrowind, Oblivion, Skyrim, ESO
Çevirmen: Alper Kurt
Orijinal İsim: 2920, Sun’s Height

4 Temmuz, 2920
İmparatorluk Şehri, Cyrodiil

İmparator III. Reman ve Potentate Versidue-Shaie, İmparatorluk Bahçelerinde gezintiye çıkmışlardı. Heykeller ve küçük kaynak havuzlarıyla süslenmiş kuzey bahçeleri, yaz sıcağında şehrin en serin yeri olduğu kadar İmparator’un ruh haline en çok uyan yerdi. Sade, sırayla dizilmiş mavi ve gri çiçek yatakları ve yeşil kuleler, yürüyüş sırasında etraflarını sarmışlardı.

Vivec, barış uğruna Prens’in koşullarını kabul etti.” dedi Reman. ” Oğlum, iki hafta içinde dönüyor.”

” Harika haberler.” dedi Potentate dikkatlice. ” Umarım Kara Elfler, koşullar konusunda minnettar kalmışlardır. Daha fazlasını da isteyebilirdik. Mesela Kara Kapı’daki kale. Fakat sanırım Prens’iniz neyin makul olduğunu zaten biliyor. Barış uğruna imparatorluğu parçalamaz herhalde… ”

” Son zamanlarda hep Rijja’yi ve beni öldürmeye çalışmasının sebeplerini düşünüyorum da.” dedi İmparator, yoluna devam etmeden önce Köle Kraliçe heykeline hayran hayran bakarak. ” Bunun tek bir sebebi varsa o da oğluma olan gizlenemez hayranlığıdır. Gücümü ve kişiliğimi sevmiş olabilir fakat sonuçta oğlum genç, yakışıklı ve gelecekte tahtımın tek varisi. Ben öldüğüm zaman, hem güçlü hem de yakışıklı bir İmparator’a sahip olabileceğini düşünmüştür mutlaka… ”

” Prens mi? O da mı bu tezgahın içindeydi?” diye sordu Versidue-Shaie. İmparator’un paranoyasının hangi kişiye saldıracağını tahmin edemezken oynanabilecek çok tehlikeli bir oyundu…

” Oh, pek sanmıyorum.” dedi Reman, gülümseyerek. ” Hayır, oğlum da beni sever.”

” Hegathe’de Morwha bahçelerinden Raja’nın kız kardeşi Corda’nın bir şeyler tetiklediğinin farkında mısınız?” dedi Potentate.

” Morwha?” diye sordu İmparator. ” Unutmuşum. O hangi tanrıçaydı?”

” Yokudan’ların şehvetli bereket tanrıçası.” diye cevapladı Vezir. ” Elbette Dibella kadar azgın değil fakat kesinlikle şehvet dolu.”

” Etrafım azgın kadınlarla dolu zaten. İmparatoriçe, Rijja… Hepsi şehvet dolu, şehvetle oluşmuş bir aşk en sonunda güce olan arzuya dönüşecektir.” dedi İmparator omuzlarını silkerek. ” Bana kalırsa sadece iştahı açık bir metres çok daha mantıklı geliyor. Şimdi, su Kara Kapı hakkında ne diyordun?”