Susturma

Orijinal Adı:

Bulunduğu Oyunlar:

Kitap Kategorisi:

Çevirmen:

Orjinal ismi: Silence

Çeviren: Ahmet Taha Altuğ

 

Yazan: Ganpheril Kimeth

“Senden bahsedildiğini duymuştum,” dedi yaşlı berduş hayran hayran. “Birkaç ay önce Ruhgeçit’teki şu kül vampirlerinin hepsini kılıçtan geçiren maceracı sen değil misin?”

“O benim,” dedi hayranına Oristian Gümüşdiken bezgin bir gülümsemeyle. Adının henüz efsanevi olmadığını biliyordu, en iyisi kibar olmaktı. “Ya sen?”

“Adımın senin için bir anlam ifade edeceğini sanmıyorum ama Erer Darothil ben,” dedi bir greef kadehi kaldırarak. “Ruhgeçit bölgesinden geliyorum, adını bilmemin nedeni bu. Şu anda peşinde olduğun bir maceran mı var?”

“Evet,” dedi Gümüşdiken sert bir ifadeyle. “Otlaktopraklar’ı Egroamaro adındaki hilekâr cenk büyücüsünden kurtarmaya azmettim.”

“Onun adını da duymuştum,” dedi Darothil. “Çok güçlü ve amansız bir düşman olduğu söyleniyor.”

“O yüzden içiyorum ya şu an,” diye iç geçirdi Gümüşdiken. “Söylesene, senin mesleğin ne?”

“Hiçbir şey yapmıyorum,” dedi Darothil bir ölçüde gururla. “Ama gençliğimde Gwylim Üniversitesi’nde Yanılsama becerileri öğretirdim.”

“O halde belki bana yardımcı olabilirsin,” dedi birden heyecanlanan Gümüşdiken. “Susturma büyüsünü öğretebilir misin? Sana kesinlikle ücretini ödeyebilirim.”

“O büyüyü biliyorum,” dedi Darothil. “Görünmezlik’i de çok işe yarar bulabilirsin ya da belki yaşlı Egroamaro’ya gizlice yaklaşmanı sağlayacak Karanlık’ı…”

“Hayır,” dedi Gümüşdiken düz bir şekilde. “Sadece bir tane büyü öğrenebilecek zamanım var. Egroamaro’yu öldürmek, ödülü almak ve olabildiğince çabuk Gnisis’e geri dönmek zorundayım. Ben yokken karım endişeleniyor da.”

Darothil kabul etti ve ikili, batakhanede koltuklarına yerleşip greef kadehlerini yuvarlarken yaşlı adam büyüye dair bilgisini paylaştı. Bir susturma konisi yaratarak camın ışığı büküşündeki gibi sesi bükmenin gerçekte ne anlama geldiğini açıkladı. Kadehinin kenarına hafifçe vururken sesin yok olmadan önceki fiziksel varlığını zihninde canlandırması için Gümüşdiken’e gözlerini kapattırdı.

Maceracı birkaç saatlik eğitimden sonra yaşlı öğretmene parasını verdi ve yoluna koyuldu. Egroamaro’nun kalesi Indoranyon, Sadrith Mora’dan çok da uzakta değildi ve az sonra cenk büyücüsünün alametleri olan kavruğu ve harabeyi gördü. Harabenin derinliklerini araştıran Gümüşdiken, Egroamaro’nun canlı ve hortlak uşakları tarafından saldırıya uğradı. Terk edilmiş ana salonda üstadın kendisiyle yüzleşmeden evvel tılsımlı abanoz kılıcı ile kalabalıkları biçip geçti.

Egroamaro düşmanına alaycı bir şekilde başıyla selam verdi ve ardından onu yakıp kül etmek için bir alev topu salmaya hazırlandı. Büyünün daha ilk kelimesini dile getirmeden çevresinde harabenin tüm gıcırtı ve uğultusunun susturulduğunu birdenbire anladı. Konuşmak için ağzını açtı ama sesi çıkmadı. Gümüşdiken kılıcının tek darbesiyle cenk büyücüsünün işini bitirmeden önce salonu boydan boya, acele etmeden dolandı.

Maceracı görevini aldığı Üçerkiller Tapınağı’na aceleyle geri döndü, altını ve teşekkürleri kabul etti, yalnızca birkaç gün sonra Gnisis’teki evine geri dönmüştü. Karısı Liah endişeden kendisini kaybetmişti.

“Gecelerce tüm yapabildiğim bir o yana bir bu yana dönmekti. Şu cenk büyücüsü tarafından yakılıp küle çevrildiğini hayal edip durdum, ne yapardım, nerelere giderdim sonra? Eğer sen, Azize Seryn esirgesin, şu gezintilerinden birinde öldürülseydin geçinebilmeme yetecek altınımız var mı? Sanmam. Neden hemen burada, şehirde, Savaşçılar Loncası’nda iyi bir iş elde edemedin ki? İmparatorluk Muhafızları için bir çalıştırıcı aradıklarını duydum. Biliyorum, biliyorum; macera, tehlike ve özgürlük hayatı istiyorsun ama keşke bir an için beni düşünsen, senin için endişelenerek tek başıma tıkanıp kaldım burada. İşinle biraz daha ilgilenseydim hoşuna giderdi sanırım ama geçen gün Ser Calissiah Vignum’a dediğim gibi… Calissah dedim, bir kocanın ne yararı…”

Liah kelimelerinin ağzından daha çıkmadan öldüğü gerçeğine sağır bir halde konuşmasına devam etti. Gümüşdiken sessizliğin tadını çıkartarak gülümsedi ve başı ile onayladı. Egroamaro’yu büyü olmadan da öldürebileceğini aklından geçirdi ama karısından sağ kurtulamazdı.