Abernanit’in Öldürücü Darbesi

Orijinal Adı:

Bulunduğu Oyunlar:

Kitap Kategorisi:

Çevirmen:

Kitap Künyesi
Oyunlar : ESO, Morrowind, Oblivion, Skyrim
Çevirmen: Enes Yetiş
Orijinal İsim: Death Blow of Abernanit

Harabe siperler, yıkık duvarlar

Dehşet inancı (1) almış yerini

Elli çetin kıştan (2) kalan yaralar

Çatlatmış ve bükmüş habis geçitlerini

Yıkılmış kaba, çirkin geçitler

Toz kaplamış yeri, göğü, her yeri

Kurumuş kanlar, yankılanır çığlıklar

Civarda Rüzgartepe’nin gudubet tepeleri

Toprak üstünde Abernanit’in kuru kemikleri

Üç kez kutsanmış (3) Rangidil, Abernanit’i görünce

Işıldadı her yer güç ve kuvvetle

Korkunç varlıklar Dehşet’in verdiği güçle

Koruyordu bu beldeyi ateş dolu gözlerle

Düşündü Rangidil, sayısız düşmanı görünce

Ne de azdı yol gösterdiği Ordinator ve Bouyant Armiger’ler

Gözlüyorlardı tepelerin zirvesinden

Ölüm kalesi tüm ihtişamıyla dikilirken

Rüzgartepe halkının ruhlarını lanetlemişti

Bu uğursuz, ölüm kokan Abernanit kalesinden

Sesler alarm gibi kutsal savaşçıları cenke çağırmakta

Çözüm ise kötülere adalet kalkanı ve mızrağı saplamakta,

Çelik onları ön sırada cesaretlendirip ve savaştırmakta.

Rangidil de abanoz mızrağını ve kalkanını sıkıca kavradı

Ve sesin yeniden yankılanmasıyla savaş çığlıkları başladı

Bulutları yeryüzüne indirirmişçesine sarstı.

Kalkanı ile akan kanını durdurmak için duvar yaptı

Bastıkları toprak, başka bir savaşta görülemeyecek kadar kötüydü

Cyrodiil…

Abernanit’i şerden kurtarmak için.

O divane birlik ki, şüphe yoktur, vakıf olacaktı savaşa

Ama üç yüce kudret, Ana, Lord ve Büyücü (4) engel oldular buna

Canavarın ordusu hücumdan sonra döndü tekrar hücuma

Rangidil gördü yukarıdan, orduyu zorladı savunmaya

Bizzat Dagoth Thras (5) sipsivri uzanan tehlikeli kulesinde

Yalnızca şeytanın kalbi ele geçirildiğinde,

Biliyordu ki, o diyar sonsuza dek kurtarılmış olacaktı.

Çok geçmeden Tapınak ve Rüzgartepe’nin Kutsal Mahkemesi ile

Abernanit Kulesi’ni

almaya yemin etti.

Sert bir darbe ile kule harabeye döndü,

Lakin kulenin tepesini düşürmek için harcanan bütün çabalar nafileydi

Sanki Korkunun bütün kudreti o tek kulede toplanmış gibi.

Merdivenler dik ve dardı.

İki savaşçı yan yana geçmek istese sığmazdı.

Böylece ordu tek sıra halinde yukarı tırmanmaya başladı

Kulenin tepesindeki odayı ele geçirip krallığı bitirmek için

Tarihe geçmiş en büyük zorbalardan biri

Rüzgartepe’deki,

Abernanitli Dagoth Thras idi.

Kuleye tırmanmak için ilk birliğin zafer haykırışını beklediler

Fakat her yer sessizdi, ardından kan geldi,

Bembeyaz akan dere, kıpkırmızı kan rengini aldı

Yukarıdan gelen çığlıklarla, merdiven boşluğundan döküldü,

“Dagoth Thras, ordumuzun hakkından birer birer geliyor!”

Rangidil, tüm ordusunu, tüm Ordinator’larını geri çekti

Buoyant Armiger, tırmanmaya başladı merdivenleri

Rüzgartepe’nin en iyi savaşçılarının

kanlı cesetlerini geçerek

Abernanit’in kule odasına doğru

Dagoth Thras, yırtıcı bir kuzgun gibi tepedeki evindeydi

Kule kapısının önünde kanlı kalkanı ve kanlı bıçağı tutuyordu.

Rangidil’in mızrağının her saldırısını kolaylıkla engelledi,

Rangidil’in bıçağının her vuruşundan kurtuldu,

Rangidil’in topuzunun her uçuşu, kalkanda son buldu,

Atılan hiçbir ok, hedefine ulaşamadı

Canavar’ın en büyük gücü, etrafa saçtığı korkuydu

Rüzgartepe’deki

Hiçbir savaşçıda yoktu

Abernanit kalkanını geçebilecek bir silah

Saatler geçtikçe Rangidil anlamaya başladı

En büyük yiğitlerinin Dagoth Thras karşısında nasıl ölümle tanıştığını

Çünkü saldırılarını savuşturarak bitap düşürebiliyordu onları

Ve sonra, güçten düşüp can veriyorlardı

Düşman sabırlı ve kalkan kullanımında yetenekliydi

Ve Rangidil güçlü kollarının bile uyuşmaya başladığını hissetti

Dagoth Thras öngörüp, engellerken her hamlesini

Ve Rangidil korktu, Rüzgartepe’nin İlahi Üçleri’nin duasını almadan

Abernanit kulesinde hayatının son bulacağından.

Ama yılmadı, haykırarak savurdu yine kılıcını

“Ey düşman! Ben Öz Mabet prensi Rangidil’im

Pek çok savaşta çarpıştım, sayısız cengaverler devirdim

Hepsi de kılıcımı durdurmak istedi lakin helak oldu

Pek az insan sezebilir saldıracağımın maksadını

Onların da pek azı bilir hamlemi engellemesini

Yada kılıcımın şiddetine dayanacak güçte birisidir.

Buradan, Abernanit kalesinden öte

Rüzgartepe’de bile üstüne yok, bu kalkan en iyisidir.

Hasmım, karanlık lord Dagoth Thras, beni katletmeden önce,

Yalvarıyorum sana, nereden biliyorsun nasıl durdurduğunu ,bana söyle.

Günahkarca mağrur, Dagoth Thras duydu Rangidil’in yalvarışını,

Ve verdi kararını, Tapınak şampiyonunu tahrip etmeden önce,

Tenezzül edecekti, ahiretle ilgili bir takım bilgiler vermeye,

Nasıl da çalıştı sezgileri ve refleksleri, başladığında

Açıklamaya, fark etti ki bilmiyordu nasıl yaptığını,

Ve baktı, kafası karıştı, Rangidil hikayelerini anlattığında

Rüzgartepe’deki

“Abernanit’in ölümcül darbesini”.

————————

Geocrates Varnus’un açıklamaları:

(1) Dehşet ifadesiyle Mehrunes Dagon kastediliyor.

(2) Elli Çetin Kış ifadesi, bu destanın 3.Çağ 150 tarihli Abernanit Kuşatması’ndan elli yıl sonra kaleme alındığını gösteriyor.

(3) Üç kez kutsanmış Rangidil, 2.Çağ 803 doğumlu 3.Çağ 195 tarihinde ölen Rangidil Ketil’dir. Tapınak Denetleyici’lerinin kumandanıydı ve Tanrılar Mahkemesi tarafından kutsanmıştı.

(4) Ana, Lord ve Büyücü ifadeleri ile Almalexia, Vivec ve Sotha Sil kastediliyor.

(5) “Dagoth Thras” soyu bilinmeyen güçlü bir daedra-ibadetçisiydi. Kendisini 6.Konak’ın mirasçısı ilan etmişti. Ama ortadan kaybolan bu ailenin mirasçısı olduğuna dair bir kanıt yoktu.