Elder Scrolls Arena, Elder Scrolls Morrowind, Elder Scrolls Online… Tüm Elder Scrolls oyunları aynı evrende geçmesine rağmen farklı hikayeler anlatırlar. Ama ortak olan bir noktaları daha vardır: isimleri. 1994’te ortaya çıkan bu seriye ismini veren Elder Scroll’ların veya bizim kullanacağımız tabirle Kadim Tomarlar ‘ın ne olduğunu merak ediyorsanız doğru yere geldiniz.
Kadim Tomarlar Ne “Değildir?”
Kadim Tomarlar nedir demeden önce ne değildirden başlayalım. Bunlar evrenin mutlak sırlarını barındıran, geleceği anlatan, hafta sonunda kupona hangi takımları yazmanız gerektiğini bahseden kehanetler değildir. Tam olarak ne olduklarını dahi bilmiyoruz. Kaç tanedirler, kim veya kimler tarafından yazılmıştır, nerede bulunurlar… Bu soruların hiçbirinin cevabı yok.
Bir takım teorilere göre tomarlar yaratılıştan arta kalan parçalardır. Nasıl ki bir bina inşa edilmeden önce mimarlar tarafından planı kağıda çizilir, tomarlar da aynı şekilde evrenin planıdır. Eğer bu mantıkla hareket edeceksek tomarların yaratıcısı Magnus denilebilir, çünkü evrenin planını o çizmiştir. İlk Mimar olarak bilinen Magnus, evrenin yaratılış planlarını hazırlar, ama Lorkhan’ın sahtekarlığını görünce istifasını basıp evrenden ayrılır. Böylece tomarlar da Magnus’un evrene dair yaptığı planları içeriyor olabilir. Yine bu teoriden hareketle kadim tomarların aslında fiziksel birer parşömen olduğunu düşünmek de hata olacaktır. Çünkü tanrısal varlıklar, faniler gibi fiziksel bir forma bürünme ihtiyacı duymaz. Bu durumda fiziksel kağıtlara da ihtiyaçları olmayacaktır. Öyleyse nasıl oluyor da kadim tomarlar var olabiliyor? Belki de evren yaratılıp fiziksel bir hale gelince, bu doğaüstü güçlere sahip tomarlar da bir şekilde fiziksel bir şekle büründü. Veya Magnus’un aksine evreni terk etmeyip yaratılışa devam eden diğer tanrısal varlıklar, güçlerini kaybettikleri için bu bilgileri tomarlara kaydetme ihtiyacı duydular. Tabi bunların hepsinin birer teori olduğunu da hatırlatmamızda fayda var.
Öyleyse Nedir Bunlar?
Şimdi nedir sorusuna geçelim. Kadim Tomarlara ayrıca Aedrik Kehanetler de denir. Fakat hem Aedra hem de Daedralardan daha üstündürler. Bu da demek oluyor ki tomarları yaratanlar ne aedralar ne de daedralar. Tomarları okumak ise büyük bir özveri ve fedakarlık ister. Seneler süren eğitimlerin sonunda rahipler tomarları okuyabilir. Ama bunun sonucunda görme yetilerini kaybedip körleşirler. Bu bir nevi tomarların savunma mekanizmasıdır. Önemli bilgiler barındıran tomarların gücüne vakıf oldukça, bireyin kendini kaybedip tanrılık havasına girmemesi için, okuyan kişiyi körleştirip bu lütuftan zamanla mahrum bırakırlar. Bu yüzden okuma ve dolayısıyla koruma işini üstlenen Ata Güve Rahipleri adında bir tarikat bulunur. Tarikatın yaşlıları tomarları okuyup körleşir, gençler ise yaşlılara ömürlerinin geri kalanında yardımcı olurlar.
Peki tek okuma yöntemi bu mu? Dwemerlere göre hayır. Skyrim’deki Dwemer harabelerinde keşfedildiği üzere Dwemer ırkı, Kadim Tomarları körleşmeden okunmasını sağlayacak bir sistem geliştirmiştir. Kamera gibi bir sistem tomarın yüzeyini tarayıp bilgiyi bir küpe aktarır. Daha sonra küpün çözümünü yapacak bilgiye sahip olan Dwemer ise bunu yorumlar. Bu sistemin ne derece isabetli çalıştığı bilinmiyor. Zira kişi tomarları okumak için gereken eğitime sahip değilse, göreceği şey sadece karalamalardan ibarettir.
Tomarlar geçmiş ve gelecekten bilgiler içerirler. Ama gelecek hakkında yazılanlar mutlak değildir. Yani kesin olacak olanları haber vermezler, sadece ihtimalleri barındırırlar. Müjdesi verilen olay gerçekleşene kadar tomarın içerisinde değişebilir. Yani örneğin, Elder Scrolls 6’nın 2025, 2026 ve 2027’de çıkacağı haberini verebilirler. Ama müjde gerçekleştiğinde, yani bizim örneğimizde Elder Scrolls 6 2025’te çıktığında, artık tomardaki bilgi de 2025’te sabitlenir ve hiçbir güç onu değiştiremez. Bu özelliğiyle geleceğin ihtimallerini haber verirken, geçmişin ise yazılı birer tarih kitapları olarak vazife görürler.
Tarihte Kullanılan Birkaç Tomar
Elf Çağı’ndaki Skyrimli Nordlar ve ejderhalar arasındaki Ejder Savaşı’nda üç tane Nord savaşçı, kadim tomarların gücünü kullanarak Alduin’i zamanda ileriye göndermiştir. Tomarın etkisiyle büyünün yapıldığı Arzın Soluğunda zaman yarığı oluşur.
Kadim Tomarlar İmparatorluğun Ak Altın Kule içerisindeki İmparatorluk Kütüphanesinde saklanır. İkinci Çağ’da İmparator olmak isteyen ama başarısız olup Kralların Madalyonunu Mannimarco’ya kaptıran Varen Aquilarios, kimliğini gizleyerek Ata Güve Rahiplerinin arasına karışır ve Kadim Tomarları okumaya başlar. Gelecekteki Molag Bal’ın istilasına yönelik önemli bilgiler edinir ama görme yetisini de tamamen kaybeder. Yine Molag Bal’ın Tamriel’ı ele geçirme planı sırasında şehir Daedrik orduların eline geçer. Tomarları korumakla yükümlü tarikat bunları Cyrodiil’in farklı bölgelerine dağıtır. Yine de üç ittifak ikişer tane tomarı ele geçirir. Ele geçirdikleri tomarları saklamak için Cyrodiil’deki karargahlarına büyük mabetler yaptırırlar. Bundaki amaç, savaş alanında mücadele eden ordularına manevi ve büyüsel destek sağlamaktır.
Üçüncü İmparatorluğun dağılmasından sonra Dördüncü Çağ 175’te İmparatorluk Kütüphanesi’ndeki tomarlar bilinmeyen bir şekilde ortadan kaybolur. Ne zaman, nerede ve nasıl ortaya çıkacakları da bilinmiyor.