Pelinal

Pelinal Akçakalkan, tanrımsı bir canlı olan Morihaus’un silah arkadaşı ve Kraliçe Alessia’nın sadık bir yaveridir. Birinci Çağ’daki Alessia Köle İsyanlarında Ayleidlerin şehirlerini yakıp yıkmış, generallerini ise öldürmüştür. Elf Çağının sonlarında tüm Tamriel’i gezmiş, birçok krallık görmüş, kendi devletini kurmuş fakat seyyahlıktan vazgeçemeyip kurduğu devletleri yıkılmaya terk etmiştir. İsminin anlamı “Şanlı Şövalye”dir.

Irkı

Bilinmiyor

Doğum Tarihi

Bilinmiyor

Ölüm Tarihi

1. Çağ 243

Pelinal ve Ayleid Katliamları

1. Çağ 242’de Alessia özgürlük isyanına başladığında, Pelinal halihazırda Ayleid ordularıyla zaten savaşmaktaydı. Alessia’nın hareketini duyunca ona katılmaya gitmiştir. İnsanların savaş kampına geldiğinde silahlarının ayleid kan ve organlarıyla lekelendiği, zırhında ise yine ayleidlerce değer gören tüy ve inciler olduğu söylenir.

İsyan sırasında Pelinal, orduların büyük savaşlarına katılmak yerine Ayleid liderleriyle düellolar yapmıştır. Bir efsanede Ayleid lideri Haromir ile kapışırken hasmının boynunu ısırarak damarlarını kopardığı ve Reman ismini haykırdığı anlatılır. Reman ise asırlar sonra İkinci İmparatorluğu kuracak olan kişidir. Ayleid krallarının kafalarını sunaklarda patlatıyor, iç organlarını döküyor ve düşmanlarına her türlü aşağılamayı yaparak psikolojik savaşına devam ediyordu.

Pelinal’in eğittiği Huna adındaki mızraklı piyade, bir gün Celethelel adında bir Ayleid tarafından öldürülür. Buna çok öfkelenen Pelinal kontrolünü kaybeder, Narlemae ve Celediil şehirlerini yerle bir eder. Karşısına çıkan herkesi dost düşman ayırt etmeden öldürür. Alessia’nın tanrılara dua etmesiyle öfkesi yatışır.

Umaril ile Düello

1. Çağ 243’te Ayleidlerin baş kralı yarı tanrı Umaril, Pelinal’i düelloya davet eder. Alessia’nın savaş konseyi ise Ak-Altın Kule’de kıstırılan Ayleid ordularına saldırmaya cesaret edemez çünkü kale çok iyi korunmaktadır. Yaşanan bu gecikme ve kararsızlık Pelinal’i çıldırtır ve Umaril ile teke tek kapışmak için kaleye saldırır.
Pelinal şehre girdiğinde tuzağa düşmüştür, Umaril önce öleceğini bildiği askerlerini saldırtır, bu sayede Pelinal’i zayıflatmayı hedeflemektedir. Pelinal askerleri öldürür, sırada Umaril’in Meridia ile yaptığı anlaşma sayesinde elde ettiği Auroran isimli Daedra askerleri vardır. Bu savaşı da kazanır, fakat ilk kez bir mücadele esnasında yara alıp kanı akmıştır. Hışımla gürzüyle yere vurup bağırır, düşman askerleri de bundan ürküp kaçar. Yaralarından zayıflayan Pelinal, Umaril’e küfürler eder ve Umaril nihayet büyük kapışma için gelir. Dengede giden kapışmanın sonunda Pelinal, Umaril’in zırhındaki kanatları kırıp öldürür ve Umaril’in görünüşüyle alay eder, elf tanrılarına küfürler eder. Bu noktada Umaril aslında tam olarak ölmez, Meridia’nın diyarına kaçar. Pelinal ise elflerin atalarına ettiği küfürler yüzünden diğer Ayleid krallarınca öldürülür, bedeni sekiz parçaya ayrılır. Pelinal’in attığı çığlığı duyan Alessia ve ordusu ise şehre hücuma geçer.

Orduların komutanı Morihaus, arkadaşını kurtarmak için kuleye girdiğinde artık çok geçtir. Ne var ki Pelinal sekize bölünmesine rağmen hala konuşabilmektedir. Morihaus, Pelinal’in kafasını bulup uzunca bir süre sohbet eder. Bu aşamada Umaril’i öldüremediğini, hasmının gelecekte tekrar ortaya çıkacağına dair uyarılarda bulunur. Gerçekten de Oblivion oyunu sırasında Umaril geri gelecektir.

Pelinal’in hikayesi de burada biter.

Pelinal’in Kökeni

Pelinal’in kökenine dair çeşitli söylentiler bulunur. Kimisi sıradan bir kral olduğunu, kimisi de tanrılar tarafından gönderilen bir avatar olduğunu söyler. Gerçek ne yazık ki bilinmiyor. Nordlar, onun Lorkhan’ın Nordik versiyonu olan Shor tarafından gönderildiğini iddia eder. Lakin Pelinal kuzey Cyrodiil’de Nord ordularıyla buluştuğunda ona Shor diye hitap edildiğinde öfkelenip yere tükürmüş ve bu isme lanetler okumuştur. Akatosh ile bağlantısı olma ihtimali daha güçlüdür çünkü göğsünde Kralların Kolyesini taşımaktadır.