Clavicus Vile

Clavicus Vile, Elder Scrolls evreninde kandırmacanın, dolandırıcılığın, kurnazlığın, üç kuruşa beş köfte peşinde koşanların, yüz sayfalık kullanıcı sözleşmesi okumayanların, next next next diyerek program kuranların, çiftlikbankın, bankacılara milyonlarca dolarını verip daha çok zengin olma peşinde avanak sporcuların Daedrik Prensidir. Bu evrendeki diğer prenslerin aksine çocuksu özelliklere sahiptir, ki zaten fanilere genelde çocuk görünümde gözükür. Ve yanından asla ayırmadığı Barbas adında bir köpeği vardır.

Kişiliği

Clavicus ebediyeti sıkıcı bulur. Daedrik Prenslerin fanilerin aksine sonsuz olmasına onun canını sıkar. Bu yüzden sürekli insanlarla uğraşır. Diğer prenslerin neredeyse hepsi evren üzerinde mutlak hakimiyet kurma peşindeyken, Clavicus insanları içi boş vaatlerle kandırıp eğlendirmeyi tercih eder. Bu yüzden kesinlikle uzak durulması ve anlaşma yapılmaması gereken prensler listesinde başı çeker.

İnsanları kandırmayı çok sever demiştik. Fakat bazen kendisi de bu huyunun kurbanı olur ve insanlar tarafından kandırılır. Bu durumlarda aniden öfkelenip kişiyi çok şiddetli bir şekilde cezalandırma yoluna gider. Kısaca Clavicus, mahallenin kurnaz ve hınzır veledidir.

Bu prensin niyeti ve çakallığı bu kadar barizken insanlar niye bununla anlaşma yapar ki diye sorabilirsiniz. Açıkçası bu sorunun nokta atışı bir cevabı yok. Ama gerçek hayatımızda gündemi takip ettiğimizde bile çok sayıda insanın kolay paraya ve güce kavuşma hevesi yüzünden çoğu kez dolandırıldığını görmüşsünüzdür. Benzer durum da Elder Scrolls evreninde geçerli. Vaat edilen şey çok tatlı gelince insanlar genelde tatsız olasılıkları göz ardı etmeye meyillidir. Clavicus da bunu çok güzel istismar eder. Ama verdiği her sözün altında bir bit yeniği de vardır. Teknik olarak sözünde yalan söylemez veya sözünde durmazlık yapmaz. Asıl niyetini tatlı vaatlerin arkasına saklayıp insanları kandırır. Açgözlü olanlar veya çok çaresiz olan kişiler de bunlara hemen kanar.

Barbas

Clavicus’u diğer prenslerden ayıran bir nokta da Barbas’tır. Barbas, efendisinin tam zıttı bir kişiliğe sahiptir. Clavicus ne kadar çakal ve kurnazsa, Barbas ise tam tersi akılcı ve rasyoneldir. Fanilerle uğraştıkları zamanlar Clavicus kişiyi kandırmak için uğraşırken Barbas ise kişiye uyarıda bulunur, akıl verir. Bu bakımdan ikisi birbirini dengeler.

Fakat Barbas hakkındaki asıl ilgi çekici nokta bu köpekte Clavicus’un güçlerinin yarısının bulunmasıdır. Kurnaz prensimizin hayatı sıkıcı bulduğundan bahsetmiştik. Bu sıkıntıyı bir nebze de olsa azaltmak için Barbas’ı yaratır ve kendi güçlerinin yarısını bu köpeğe transfer eder. O yüzden Barbas teknik olarak yarı Daedrik prens sayılabilir. Zaman zaman bu ayrılmaz ikili fikir ayrılığına düşüp tartışsa da günün sonunda birbirlerine düşman olmazlar. Peki niye köpek? Bu soruya olası yanıtı Pelagius Habor adındaki Daedrolojist şu şekilde veriyor:

“‘Ama neden bir köpek?’ diye sorabilirsiniz. Yıllardır bunun üzerine kafa yordum. Yine de size sadece tahminlerden öte bir şey sunamıyorum. En iyi tahminim, güç rolleriyle ilgili olduğu yönünde. Eğer Clavicus Vile eşit birini yaratmak için daha büyük bir parçasını ruhundan ayırırsa, ikisi sürekli olarak birbirine karşı entrika içinde olurlar. Köpek benzeri bir karşıtlık yaratmakla, Clavicus kendini efendi olarak konumlandırır. Köpekler, sadakat ve boyun eğmenin simgeleridir. Onlar hizmetkarlardır ve asla efendi olmazlar. Barbas da böyledir.”

Clavicus ve Çakallıkları

İkinci Çağ 560 civarlarında Black Marsh’ta Knahaten Gribi adında salgın bir hastalık çıkar. Tüm Tamriel’a yayılan bu hastalık çok sayıda canlıyı öldürür. Black Marsh’ta yaşayan insan ırkına mensup Kothringi kabilesi de bundan etkilenir. Hastalıktan etkilenmemek isteyen kabile, Clavicus ile anlaşma yapar. Clavicus Kothringi halkına ölmeyeceklerinin garantisini verir ama karşılığında onları iskeletlere çevirir. Gerçekten de Kothringiler hastalıktan ölmez, hatta ölümsüz olurlar ve hiçbir şekilde ölemezler. Bu halkın kaderini ise Elder Scrolls Online oyununda oyuncu belirlemiştir. Ya laneti kaldırıp tüm kabilenin öldürülmesini kabul etmiş veya ölemeyip acı çekmeye devam etmelerine izin vermiştir.

Yine İkinci Çağ’da Clavicus Vile, Mephala ve Nocturnal ile işbirliği yaparak Tamriel’ı ele geçirmeye çalışır. Elder Scrolls Online’ın Summerset ek paketinin hikayesi olan bu olayda üçlünün ilk hedefi Summerset’teki Kristal Kuleyi ele geçirmektir. Plan başarılı olur ve kuleyi ele geçirirler, fakat Nocturnal kurnazlık yapıp Clavicus ile Mephala’yı kandırmıştır. Çakallığın prensi Clavicus ters köşeye yattığı için mecburen oyuncu ile işbirliği yapar ve Nocturnal’ı durdurmaya çalışır.

Umbra’nın Yaratılması

Fanileri kandırıp eğlenen prensimiz ise Umbra mevzusunda tamamen babalara gelmiştir. Clavicus muhtemelen İkinci Çağ’dan önce Naenra Waerr adında bir cadıdan ruhları ele geçirme özelliğine sahip olan bir kılıç üretmesini ister. Bu kılıçla öldürülen kişilerin ruhları doğrudan Clavicus’un diyarına gidecektir. Cadı kılıcı üretir, fakat kılıcın gücünün dengesiz olduğunu ve kontrol edilemediğini iddia ederek prensten gücünün bir kısmını kılıca aktarmasını ister. Clavicus da denileni yapar ve kendi tanrısal güçlerinin bir kısmını kılıca transfer eder. Halbuki cadı, prensi kandırmıştır. Kılıç aldığı gücün etkisiyle irade kazanır, kendi bilinci oluşur. Bunun üzerine Clavicus cadıyı öldürmeye karar verir, lakin cadı infaz edilmeden önce kılıcı saklamayı başarır. Bazı kaynaklar bu cadının aslında kılık değiştirmiş Sheogorath olduğunu öne sürer. Bu konuda ise kesin bir bilgi bulunmuyor.

Artık kendi iradesi olan Umbra, asıl efendisi Clavicus’tan gizlenerek yaşamaya çalışır ve kendisini kullanacak kadar değerli savaşçılar ya da bir diğer tabirle kurbanlar aramaya koyulur.

Morrowind ve Oblivion oyunlarında bu kılıcı kullanan karakterlerle karşılaşıyoruz. İşin tuhaf yanı Umbra’yı kullanan kişinin kendi kişiliğini yitirmesi ve kendisini Umbra sanmaya başlamasıdır. Kılıç, sahibinin bilinç altına nüfuz eder ve bir parazit gibi önce onunla yaşayıp sonra onu yönetmeye başlar. Bu kişiler ise daha sonra tamamen benliklerini yitirip kendilerini Umbra sanarlar. Halbuki Umbra, kılıcın adıdır. Kılıç bünyede yeterince beslendiğinde bu sefer yeni kurbanlar aramaya başlar. Ve eski kullanıcısını öldürtüp, yeni kullanıcıya geçer. Bu işlem de sürekli devam eder.

Umbra’nın Clavicus’a Dönüşü

Dördüncü Çağ’ın başlarında kılıç bir şekilde Clavicus’un eline geçer. Burada bir yolunu bulup tekrar kaçmayı başarır ve prensin gücünün bir parçasını keserek kendisine katar ve karanlık ruh formuna bürünür. Clavicus, bu ruhun yani Umbra’nın ele geçirdiği yeni güçle kaçmasını önlemek için kendi diyarında onu hapsedip etrafını duvarla çevirir. Bu Umbra’nın da işine gelir çünkü Clavicus’un onu yakalayıp yok etmesinden korkmaktadır. Ele geçirdiği güçle o da kendi etrafına kalkan örer. Kısaca Clavicus Umbra kaçmasın diye onun etrafını çevirir, Umbra da Clavicus Vile beni ele geçirmesin diye kendi etrafını çevirir. Şimdi gelelim Umbra’nın asıl olayına. Morrowind’e gidiyoruz…

Baar Dau, Umbriel ve Mevzular

Morrowind’in tepesinde Baar Dau adında bir göktaşı bulunur. Bu meteorun nereden geldiğine dair farklı teoriler mevcut ama konudan sapmamak için bunlara girmiyorum. Dunmer halkının yaşayan şair tanrısı Vivec, kudretiyle bu taşı durdurur. Eğer bir gün halkı, kendisine yüz çevirirse bu taş da ihanetlerinin bedeli olarak düşüp Morrowind’e çakılacaktır. Ve taş çağlar boyu Morrowind’de, havada asılı bir şekilde durur, ta ki Elder Scrolls III Morrowind oyununa kadar.

Morrowind oyunundan sonra Vivec ortadan kaybolur. Dunmer halkı da Vivec’i artık tanrı olarak görmemeye başlar. Bunların sonucunda meteor düşüşe geçer. Vuhon ve Ezhmaar Sul adında iki Dunmer, Clavicus Vile ile bir anlaşma yapar. Ingenium adında bir makine inşa edilir ve bu makine canlı ruhlarıyla beslenir, ortaya çıkan güç ile meteorun Morrowind’e çakılması önlenir. İlk başta bu makineye hırsızlar, katiller gibi toplum tarafından dışlananlar kurban edilerek ruhları verilirdi. Ama Vuhon, daha güçlü ruha sahip bireylerin kurban edilmesiyle makineye daha fazla güç aktarılacağını keşfeder. Böylece Ezhmaar Sul’un sevgilisini kurban etmeye karar verir. Bu noktada Umbra’ya dönelim.

Umbra’yı en son Clavicus’un diyarında hapsetmiştik. Morrowind’deki ingenium makinesine kurban edilen ruhlar Clavicus’un Oblivion’daki diyarına gitmektedir. Umbra ise bu ruh trafiğini hisseder. Ve fark eder ki bu ruhların diyara gelişi için diyarda bir yarık açılmıştır, bu yarık da zamanla genişlemektedir. Eğer yeteri genişliğe ulaşırsa Umbra kılıcı buradan Morrowind’e doğru fırlatabilecek ve Clavicus’un kuşatmasından kaçabilecektir. Bu planla Umbra beklemeye koyulur. Şimdi tekrar Morrowind’e dönelim.

En son Vuhon adlı büyücü, Ezhmaar Sul’un sevgilisini kurban etmek üzereydi. İkili arasında tartışma yaşanır ve Sul, sevgilisini kurtarmak için makineyi patlatır. Tam bu sırada yarık iyice genişler, Umbra kılıcı fırlatır ve Vuhon ile Sul’u Clavicus’un diyarına çeker. Yani kılıç ile kavga eden ikili yer değiştirir.

Bu hikaye aslında Elder Scrolls serisinin romanları olan The Infernal City ve Lord of Souls’un hikayesi. Kitabın hikayesine dalıp konuyu dallandırıp budaklandırmak yerine sadece Umbra ile alakalı kısma odaklanalım.

Umbra ele geçirdiği Vuhon ile anlaşma yapar ve yeni bir ingenium inşa ederler. Umbriel adı verilen ve uçan bir kara kütlesi geçtiği yerdeki ruhları kendine çekip Umbra’yı güçlendirir. Böylece Clavicus’un boyunduruğundan tamamen kurtarılacaktır. Tabi işler planlandığı gibi gitmez, uçan ada Umbriel yok edilir, Umbra da olaylar silsilesi sonucu Clavicus’tan çaldığı gücü efendisine geri kaptırır.

Maske Artifaktı

Son olarak Clavicus’un en bilinen artifaktlarından bir tanesi de maskesidir. Bu maskeyi takan kişi çevresindeki insanları etki altına alıp onlar tarafından sevilir hale gelir.