Kızıl Dağ’da Nerevar

Orijinal Adı:

Bulunduğu Oyunlar:

Kitap Kategorisi:

Çevirmen:

Kitap Künyesi
Oyunlar: Morrowind, Dragonborn
Çevirmen: İbrahim Haras
Orijinal İsim: Nerevar at Red Mountain

Aşağıdakiler Tribunal Tapınağının gizli yazıtlarındandır. Kızıl Dağ’daki savaş ve sonrasındaki olaylar için endişelenen Çorakdiyar’lılardan geçmiş bir geleneğin tekrarlanmasıdır. Çorakdiyar’lılar; bu hikayeyi Nerevar’ın ölümünden sonra kendileri ile yaşamaya gelmiş bir kalkan-kardeşinin anlattıklarına birleştirmişlerdir. Bu hikayenin pek çok farklı versiyonu var fakat hepsinde temel özellikler benzer. Nerevar’ın katli, Dagoth Ur’un trajik kaderi ve dinle ilgisi olmayan Tribunal’ın kutsal gücü Tapınak tarafından batıl inanç olarak reddedilir.
Resdayn, şimdiki adıyla Morrowind, iki çok farklı mer ırkının karşılaşma alanıydı: Daedra’lara tapan Chimer’ler ve dinle alakası olmayan, gizli bir güce tapan Dwemer’ler. Bu iki halk birbirleriyle savaştı, ta ki genç, enerjik ve yabancı bir ırk o toprakları istila edene kadar: Nordlar.

İki kahraman, biri Chimer diğeri Dwemer, Indoril Nerevar ve Cüce-ork Dumac halkları arasında barış ilan ettiler ve beraberce yabancı istilacıları yendiler. Daha sonra iki kahraman barışı korumak için uzunca bir süre uğraştılar ancak danışmanları barışın sonsuza kadar süreceğini düşünmüyorlardı, hatta onlara göre sürmemeliydi. Nerevar’ın kraliçesi ve generalleri -Almalexia, Sotha Sil, Vivec- tüm Resdayn’ı kendisine almasını söyledi. Ama Nerevar Dumac ile arkadaşlığının hatırına onları dinlemedi. Burada sadece barış olabilirdi.

Dagoth-Ur gelmeden önce Dagoth hanesi Dwemer’lerin gizli güç kaynağını keşfetti: Lorkhan’ın efsanevi kalbi, Dumac’ın halkının kendilerini ölümsüz ve tanrısal güçten üstün yapmak için kullandıkları kalp. Üstüne üstlük rahiplerden birisi, Kagrenac, Dwemer’lerin Resdayn’ı ele geçirmesi için Yeni Tanrı inşa ediyordu.

Tribunal tapınağı Nerevar’ı cücelerle savaşması için sıkıştırıyordu. Nerevar kararsız kaldı. Eski arkadaşı Dumac’a gitti ve Dagoth-Ur’ın söylediklerinin doğru olup olmadığını sordu. Fakat Kagrenac ve Dwemer’in yüksek rahipleri Yeni Tanrı sırrını krallarından gizlemişlerdi, Dumac Dwemer’in günahlarından masum olduğunu söyledi. Nerevar tekrar kararsız kaldı. Dagoth-Ur söylediklerini kesin doğru kabul eden ve Dwemer’lerin Yeni Tanrısının Resdayn ve tüm dünyanın güvenliği için yok edilmesi gerektiğini savunan Holomayan’a, Azura’nın kutsal tapınağına, bir yolculuk düzenledi. Nerevar geri dönüp Tribunal’ine tanrıçasının dediklerini söylediğinde, kraliçe ve generaller kendilerinin doğru olduklarını gösterdiler ve savaşmayı önerdiler. Burada Chimer ile Dwemer’in birbirinden nefret etmesi için yeterli sebep vardı.

Sonunda Nerevar, Dumac’a ona yalan söylediği için sinirlendi ve Vvanderfell’e döndü. Bu sefer Chimer kralı zırhına bürünmüştü ve çevresinde kalabalık vardı; Cüce-Ork Dumac’a, Kızıl Dağ’ın Kralına, sertçe konuştu. “Ya Lorkhan’ın kalbine ibadet etmeyi kesersin ya da ben arkadaşlığımızı unuturum!” Dumac, hala Kagrenac’ın Yeni Tanrı planlarından haberi olmayan kral, insanları için gururla karşılık verdi: “Sizin Oblivion’un efendilerine olan ibadetinizden vazgeçmediğiniz gibi biz de yıllardır ibadet ettiğimizden vazgeçmeyeceğiz. Benim kapıma zırha bürünmüş bir şekilde bu kalabalıkla gelerek bana zaten arkadaşlığımızın unutulduğunu söylüyorsun. Akıllı ol Nerevar, yoksa onbeş’e yemin ederim seni ve tüm insanlarını öldürürüm.”.

Böylece Chimer ve Dwemer savaşa girdi. Dwemer Kızıl Dağ’daki kalelerini iyi savundular, ama Nerevar’ın kraliçesinin ve generallerinin cesareti ve zekası Dumac’ın ordusunun çoğunu savaş alanının dışına itti ve orda tuttu. Nerevar ve Dagoth-Ur gizlice Kalp Çemberi’ne ulaşabildiler. Burada Nerevar Dumaç ile karşılaştı, Cüce Kral ve diğerleri ağır yaralardan dolayı bitap düştüler. Dagoth-Ur Kagrenac’ı geçip Dwemerlerin kalp ile bağlantı kurmak için kullandığı aletleri aldı ve ölmek üzere olan Nerevar’ın yanına gidip ona bu aletlerle ne yapıcağını sordu. Nerevar tekrar Azura’yı çağırdı, Azura onlara aletlerin kalbin gücünü Dwemerlerden ayırmak için nasıl kullanılmaları gerektiğini gösterdi.

Savaş alanında Tribunal ve orduları Dwemerlerin toza dönüşmesini ve ölümsüzlüklerinin kayboluşunu izlediler.

Kızıl Dağ’da, Nerevar Dagoth-Ur’a kendisi dönene kadar aletleri korumasını söyledi. Dagoth-Ur “Kötü amaçlar için kullanılmamaları için bu araçları tek seferde yok etmemiz gerekmiyor mu?” dedi. Fakat Nerevar yaraları ve kederi(hala Dumac’ı ve Dwemer’leri seviyordu) yüzünden aklı karışmıştı. Bu yüzden kraliçesi ve generalleriyle görüşmek için Kızıl Dağ’ın dışındaki alanlara geri döndü. “Tribunal’e bunlarla ne yapmamız gerektiğini soracağım, bende olmayan bir bilgeliğe sahiptiler. Ben dönene kadar burada kal sadık Dagoth-Ur.”

Nerevar kraliçe ve generallere Kızıl Dağ’ın altında olanları ve Dwemer’lerin kendilerini nasıl ölümsüz yaptıklarını ve Lorkhan’ın kalbinin muazzam gücünü kullandıklarını açıkladı. Tribunal’in kararı Chimer’in bu teknolojiyi ele geçirip Resdayn’a hükmetmek için kullanmasından yana oldu. Nerevar bunu ne bekliyor ne de istiyordu, bu yüzden kraliçe ve generallere Azura’nın görüşünü de almak istediğini söyledi. Fakat Tribunal’in güç bürümüştü ve Kagrenac kadar açgözlü olmuşlardı. Ayine başladılar fakat Almalexia zehirli mum, Sotha Sil zehirli kaftan, Vivec zehirli dua kullandı. Nerevar öldürüldü.

Azura yine de geldi ve Tribunal’i aptal eylemlerinden dolayı lanetledi. Azura alaca karanlık ve şafak üzerindeki güçlerini kullanıp Nerevar’ı hayata getireceğini ve bu sefer işleri doğru yaptığından emin olacağını söyledi. Ama Tribunal ona güldü ve yakında tanrı olacaklarını, eski ibadetlerini unutacaklarını söyledi. Azura bunun doğru olabileceğini biliyordu ve Nerevar’ı geri getirene kadar oldukça uzun bi süre geçecekti. “Burada yaptıklarınız aptallık ölçüsünün üstündeydi ve ilerde bundan pişman olacaksınız. Sizin sınırlı yıllarınızda işlediğiniz günahlar tanrılara sonsuza kadar yük olur.” Azura Chimer’i işledikleri günahı sonsuza kadar hatırlamaları için lanetledi; derileri kül rengi oldu, gözleri ise ateş. “Bu işaret size gerçekte kim olduğunuzu hatırlatsın, gulyabaniler gibi kendi krallarının asaleti, kahramanlığı ve güvenilirliğinden beslenen yaratıklar.”

Tribunal Kızıl Dağ’a girdi ve Dagoth-Ur ile karşılaştı. Dagoth-Ur olup biteni gördü, kendi derisi de değişmişti, Nerevar’ın intikamını almaya çalıştı ama işe yaramadı. Kenara çekildi ölümü beklemeye başladı. Tribunal onun koruduğu aletleri buldu, Kagrenac’ın çalışmalarına rağmen kendilerini tanrıya dönüştürdüler.

Tanrılaştırılmalarından binlerce yıl sonra Tribunal hala Morrowind’in tanrılarıydı ve eski ibadetler sadece birkaç kişi tarafından hatırlanıyordu. Nerevar’ın katlini hatırlayanların sayısı ise daha azdı. Ama kraliçe ve generaller onun dönüşünden hala korkuyorlardı.