Wyrd ve Druid

Orijinal Adı:

Wyrd and Druid

Bulunduğu Oyunlar:

ESO

Kitap Kategorisi:

Günlük & Not

Çevirmen:

mertusta

Druidlerin hikayesi Bretonların hikayesidir. Ve Wyrd’in. En azından bir noktaya kadar. Druidler olarak neye inandığımızı soruyorsunuz, ben de inandığımız şeyin doğduğumuz yerden geldiğini söylüyorum. Ve hem Wyrd hem de druidler -aslında tüm Bretonlar- aynı beşikte sallandılar.

Eski zamanlarda, Elf kanı taşımayan atalarımız Ulu Kaya’nın tepelerinde ve kırlarında dolaşırdı. Ayin takımyıldızını diğer tüm yıldızlardan üstün tutarlardı. Y’ffre’yi henüz zihinlerimizde tanımıyorduk ama kalplerimizde tanıyorduk. Sonunda, Anuiel denen kişinin kızları ve oğulları bize kelimeleri verdi: Y’ffre, Yeşil-Kral, Nirn’in Uyuyan Babası. Topraktan, taşlardan ve ormanlardaki hayvanlardan yardım aldık. Bu erken dönemde ne druidler ne de wyrdler vardı. Sadece sert ama güzel bir dünyada kendi yollarını, yani Gerçek Yol’u bulmaya çalışan Bretonlar vardı.

Zamanla, Gerçek Yol’a giden yollar ayrıldı. Elflerin aşırılıklarından tiksinen Wyrdlerin kardeşliği şekillendi ve medeniyetten tamamen uzaklaştılar. Güzelliği ham, evcilleşmemiş doğada buldular ve çıplak bebekler gibi Y’ffre’nin kucağında kundaklanmayı istediler. Atakemiklere fısıldadılar ve yeniden çocuk oldular. Biz druidler de doğadaki güzelliği gördük. Ama hayvanlar gibi yaşayamazdık. Bilgelik, her şeyin doğru yerini bilmekte yatar. İnsan-elf olan Breton halkı kurtlar, eğrelti otları ya da yağmur fırtınaları değildir. Biz İnsan-elfiz ve İnsan-elf gibi yaşamalıyız. Bu da ileriye doğru hareket etmek anlamına geliyordu; izolasyon ve ayrılık değil, mükemmelleştirilmiş bir dünya için çabalamalıydık.

Druidler, Galen’in torunlarının anakarayla bağlarını koparıp bilinmeyen yerlere doğru yola çıktıkları Druid Kral’ın günlerine dönmek istiyorlar mı? Bazıları istiyor. Ancak Stonelore Çemberi’nden bizler, sözde medeni kardeşlerimizle uyum içinde yaşamanın bir yolu olduğuna inanıyoruz. İyi işlerimiz ve örneklerimizle Breton dostlarımıza ve Systres Takımadaları’nın diğer sakinlerine Gerçek Yolu izlemenin faydalarını gösterebiliriz.

Anakaranın wyrd’leri bizim bağlantılı mirasımızı nadiren kabul ederler. Druidlerden sarmaşık cübbeli baronlar olarak bahsederler. Ancak onlar gibi biz de Breton devletine tam olarak güvenmiyoruz. Bununla birlikte, dünyanın medeni bölgelerini görmezden gelmek ve vahşi doğada yalnız yaşamak yerine, örnek olarak öğretmeye çalışıyoruz. Tıpkı Y’ffre’nin yaptığı gibi, etrafımızdaki dünyayı yeniden şekillendirmek için bunu yapıyoruz. Stonelore Çemberi’nin yükümlülüğü budur. Seve seve taşıdığımız bir yükümlülüktür. Breton devletine sırtımızı dönmek sadece daha büyük zararlara yol açacaktır. Daha fazla ağaç kesilir, daha fazla kale inşa edilir, daha fazla savaş yapılır. Hayır, şehre bağlı kardeşlerimizi Doğru Yol’a yönlendirmeliyiz. Ancak o zaman Breton halkının ruhu saflaşacaktır.